
504
Yatırım genel olarak, yatırım yapılacak varlık belirlendikten sonra söz konusu varlık satın alınarak, gelecekte kar elde etmek için yapılmaktadır. Bu yüzden aslında yatırım bir zaman meselesi olmaktadır. Sabretmek, yatırımın karlı bir şekilde nakde dönüşmesi için en temel bileşen olarak karşımıza çıkmaktadır. Doğru yatırımı bulmak ve doğru zamanda almak yatırım açısından paha biçilmez bir bileşen olarak görülmektedir. Doğru yatırımı bulmak temel analiz sayesinde mümkün olurken, doğru zamanda almak teknik analizin konusuna girmektedir. Temel analiz (fundamental analysis), objektif ve uzun vadeli bir analiz yöntemidir. Temel analiz raporları; hisse senedi piyasasına yönelik olarak, sektörler ve şirketler hakkında araştırma ve analizleri içermektedir. Bu çalışmalarda; indirgenmiş nakit akım analizleri, karşılaştırmalı rasyo değerlemesi, net aktif değerleri gibi yöntemler kullanılmaktadır. Temel analiz; makro (ülke bazında) ve mikro (şirket bazında) olmak üzere iki şekilde yapılabilmektedir. Makro düzeyde genel ekonomi analizi yapılırken; mikro düzeyde firma analizi yapılmaktadır. Temel analizciler, ilgilendikleri şirketlerin hisse senetlerinin “gerçek değeri” ni (intrinsic value) hesaplayıp, piyasada oluşan fiyatlarla karşılaştırmaktalar ve buna göre alım veya satım kararı vermektedirler. Temel analiz, tamamen gerçek bilgilere dayanmaktadır. Teknik analiz yöntemini uygulayan yatırımcılar ise, geçmiş fiyat hareketlerinden faydalanarak, kısa vadede para kazanmayı amaçlamaktadırlar. Dow Teorisine dayanan teknik analiz, geçmişte oluşmuş fiyat ve işlem miktarlarına bakarak, yarını tahmin etmeye çalışan bir analiz tipi olarak doğmuş ve yaygın kabul görmüştür. Hisse senetlerinden kısa dönemde kar elde etmek isteyen yatırımcılar açısından teknik analiz, çok iyi bir karar verme aracıdır. Yatırımcının geçmiş fiyat hareketini kullanarak, normalin üstünde getiri elde edemeyeceği vurgulandığı zayıf etkinlik hipotezinde; normalin üstünde getiri elde edemeyeceği vurgulanmıştır. Bu etkinlikte teknik analiz, zaman serileri ve benzer analizlerin hiçbir yararı bulunmamaktadır. Yarı kuvvetli etkinlik ise; Etkin piyasada bir yatırımcının, geçmiş fiyatlara ilaveten, kamuya duyurulmuş bilgileri kullanarak normalin üstünde getiri sağlamayacağı vurgulanmıştır. Bu nedenle, temel analiz, mali tablolar analizi ve benzer analizler, yatırım kararı verirken dikkate alınmamaktadır. Teknik analizin varsayımları, Etkin Piyasalar Hipotezi üzerine kurulmuştur. Teknik analizin temel prensibi, hisse senedi fiyatlarının önceden tahmin edilebilecek trendler halinde hareket ettiğidir. Teknik analiz, piyasaya yeni gelen bilginin bütün yatırımcılara anında ulaşmadığını kabul etmektedirler. Aslında hisse senedi fiyatı, denge fiyatına aniden ulaşmaz ve belli bir zaman içinde fiyat oluşmaktadır. Aslında bu varsayım, pazara ulaşan yeni bilgilerin hisse senedi fiyatlarına anında yansıdığını kabul eden Etkin Piyasalar Hipotezine tamamen ters düşmektedir (Konuralp, 2001: 308). 1920’ ler ve 1930’ larda şirketler ortalama 65 yıl S&P 500’ de kalabiliyorlardı. 1990’ ların sonlarına gelindiğinde ortalama kalış süresi yalnızca 10 yıl oldu.