352
Her yatırımcı hata yapmakta ve hata yapan her yatırımcı da pişmanlık duymaktadır. Aslında karşılaştığı zarara duygularından arınmış bir şekilde yaklaşamayan yatırımcı, pişmanlık yaşamaktadır.
Yatırımcılar, değeri düşen hisse senetlerini satmayı geciktirme ve kazananları çok çabuk elden çıkarma eğilimi içerisindedirler. Bu durum literatürde pişman olma teorisi ile açıklanmaktadır. Yatırımcılar sahip oldukları hisse senedini satmaya karar verdikleri anda söz konusu hissenin ilk satın alma fiyatından etkilenmektedirler. Bu etkilenme durumu insanları pişman olmaya yöneltmektedir (Barak, 2008: 117).
Princeton Üniversitesi’nden psikolog Daniel Kahneman, “finansal karar alma mekanizması sadece parayla ilgili değildir. Pişmanlıktan kaçınmak veya gururlanmak gibi manevi güdülerle ilgilidir,” demektedir. Yatırımcı, pişmanlık içerisinde olmaktansa, güven içerisinde olmayı tercih etme refleksine sahip olma eğilimini tercih etmektedir (Zweig, 2011: 17).
Kişiler zarar etmeye ya da başarısızlıklarını kabul etmeye pek alışık değildir. Örneğin, en çok görülen mantıksız yatırım davranışı; kazanan hisseleri satmaya ikna etmenin, kaybedenleri satmaya ikna etmekten daha kolay olmasıdır. Buna davranışsal finans çevrelerinde “pişmanlıktan kaçınma eğilimi” denmektedir. Kötü performans gösteren bir hisseyi elde tutmaya devam etmek, sonunda yenilgiyle karşılaşmama umudumuzu korumamızı sağlamaktadır (Bernstein, 2005: 247).
Davranışsal finans araştırmalarında, en önemli önyargılardan biri, kaybeden hisse senetlerini kazananlardan daha uzun süre elde tutmaktır. Başka bir deyişle, yatırımcılar son derece sıkı bir şekilde “kaybedenlerini koşturur, kazananlarını durdururlar.” Buna “yönetim etkisi” denmektedir. Birçok akademisyen bu etkinin “pişmanlık korkusundan” kaynaklandığına inanmaktadır. Çünkü zarar eden bir hisse senedini satmak kişinin hatalı olduğunu kabul etmesi ile eş anlamlıdır. Hatalı oduğunu düşünmek, acıveren pişmanlık duygusunu da beraberinde getirmektedir (Peterson, 2012: 128).
Yatırımcılar, verdikleri kararların sonuçları ile gurur duymak için kazandıran hisse senetlerini erken satma ve pişmanlık duymamak için de kaybettirenleri uzun süre tutma eğilimi sergilemektedirler. Örneğin, bir yatırımcının, nakit ihtiyacı için veya portföyüne almaya karar verdiği bir hisse senedi finanse etmek için elindeki iki hisse senedinden birini satmaya karar verdiğini düşünelim.
Bu durumda, aldığından beri %20 kazandırmış olan A hisse senedini yoksa %20 kaybettirmiş olan B hisse senedini mi satacaktır? Yatırımcı A hisse senedini satarak %20’lik karını realize ederse kendisini mutlu hissedecektir. B hisse senedini satarsa %20’lik zararını realize edecek ve yanlış yaptığını düşünerek bunun pişmanlığını ve üzüntüsünü yaşayacaktır. Bu sebeple yatırımcı B hisse senedini biraz daha elinde tutarak hisse senedinin fiyatının yükselmesini bekleyecektir. Buna karşın yine bazı yatırımcıların, zararda oldukları hisse senetlerini satmak yerine fiyatı düştükçe almaya devam ederek pişmanlıktan kaçınma eğilimi sergilediklerini söyleyebiliriz (Kara, 2005: 22).
Kaynak: Küden, M. (2014). “Davranışsal Finans Açısından Bireysel Yatırım Tercihlerinin Değerlendirilmesi”. İzmir: Yayımlanmış Yüksek Lisans Tezi