337
İnsanlar, kendi yeteneklerine ve zekâlarına çok güvenmekte ve bunların gerçek olduğuna inanmaktadırlar. Aynı zamanda aşırı derecede de iyimser hareket etmektedirler. Bu yüzden de bu kişiler, kendi modellerini oluşturarak, daha önceden tespit edilmiş bilimsel modellere karşı hareket etme eğilimi sergileyebilmektedirler.
Aşırı güven, finansal davranış hatalarının belki de en önemlisi olmaktadır. Gerçekte, kendisine aşırı güvenenlerin oyun alanında işlem yaparken düşeceği iki davranış hatası bulunmaktadır. Bunlardan birincisi, başarı ve yenilginin “bölmelere ayrılması” dır. Kişiler, işlemlerinin ve portföylerinin başarılı olanlarını hatırlama, başarısız olan alanları unutma eğilimi göstermektir. İkincisi ise, başarının şanstan çok beceriye bağlı olduğunu düşünmektir (Bernstein, 2005: 237).
Yatırımcının özgüveninin gelişmesinin en kolay yolu ardı ardına kazanmasıdır. Yatırımcı beklediğinden fazlasını, beklediğinden daha kısa sürede kazanırsa, bu durum, aşırı özgüven geliştirmesine neden olmaktadır.
Aşırı güvenin en önemli göstergesi yoğun işlemdir. Yatırımcılar önemli kayıpları öncesinde kendilerine veya sistemlerine aşırı güven duymaktadır. Geleceği görme konusunda kendilerine aşırı güven duyan bu yatırımcılar, bu yüzden sürekli alım-satım yapmaktadırlar.
Peki yatırımcı kendisine ne kadar güvendiğini nasıl bilecektir?
Kendisine aşırı mı güveniyor yoksa kendisine az mı güveniyor? Belki de olması gerektiği kadar güveniyordur. Bunu anlamının tek bir yolu vardır: Yatırımcının kendisinin ve bu bilginin farkında olmasıdır.
Aşırı güven, bireylerin riske karşı tutumlarını da etkilemektedir. Genel itibari ile aşırı güvenli yatırımcılar, aldıkları risk düzeyini yanlış yorumlamaktadırlar. Çünkü bu tür yatırımcılar için algılanan risk beklenen riskten daha önemlidir. Aşırı güven, yatırımcı üzerinde sahip olduğu portföye ilişkin yüksek getiri inancına sahip olmaya neden olmaktadır. Bu da algılanan risk düzeyini değiştirmektedir (Barak, 2008: 109).
Aslında rasyonel bir yatırımcı, getiriyi maksimize etmeye çalışırken, riski de minimize etmeye çalışmaktadır. Oysa ki, kendine veya sistemine aşırı güvenen bir kişi, yaptığı yatırımdan oldukça emindir ve yatırımında yeteri kadar risk görmez. Yani, aşırı güven eğilimi, yatırımcının risk seviyesini ve algısını değiştirmekte ve yatırım riskini yanlış değerlendirmesine neden olmaktadır.
Aşırı özgüven insanların hafızalarını da değiştirmektedir. Kişilerin önceden yaşadıkları olaylara ilişkin hatıraları, halihazırdaki aşırı özgüvenlerini destekleyecek şekilde önyargılı ve taraflı bakma eğilimi oluşturmaktadır. Ayrıca olumsuz sonuçların suçunu denetleyemeyen ortamlara yüklemekte, olumlu sonuçları ise, ileriyi görme eğilimine ve uzmanlığına bağlamaktadır.
Kendilerine aşırı güvenenler, ben merkezci ve narsisttirler. Hatalarından başkalarını sorumlu tutmakta, başkalarını suçlamakta ve elde ettikleri başarıları ise kendilerine mal etmektedirler. Yani kendilerine aşırı güvenen insanlar, oyuna egolarını dahil etmektedirler (Peterson, 2012: 162-169).
Son yıllarda internet erişiminin artması ve bu bağlamda teknolojinin gelişmesi finansal piyasalarda yatırımcının hızlı bir şekilde yatırımlarını yönlendirmesine neden olmaktadır. Artık yatırımcılar, kendi alım-satım kararlarını kendileri verebilecekleri bilgi setine çok kolay bir şekilde ulaşabilmektedirler. Bu da, kontrolün kendi ellerinde olduğunu düşündürtmektedir. Alım-satım işlemlerini kendi yapmaya başlayan yatırımcılar da, bu kontrol sayesinde kendilerine olan güvenlerini arttırma eğilimi sergilemektedirler.
Kaynak: Küden, M. (2014). “Davranışsal Finans Açısından Bireysel Yatırım Tercihlerinin Değerlendirilmesi”. İzmir: Yayımlanmış Yüksek Lisans Tezi