446
NLP (Neuro Linguistic Programming), nörolojik yaklaşımlara dayanan, kişilerin; kendi nörolojik programlarını en iyi şekilde kodlayarak kolay, hızlı ve emin adımlarla hedefine gitmesini sağlayan bir dizi ilkenin oluşturduğu canlı bir sistemdir.
NLP' nin oluşumunda en önemli yeri modelleme ilkesi alır. "Başarılı insanlar neden başarılı? Başarılı insanların ortak özellikleri var mı?" gibi sorular sonrasında NLP doğmuş ve öğreti bugünlere gelmiştir.
Modelleme, kişilerin hedefleri doğrultusunda kendisinden önce hedefe ulaşmış kişiyi bularak ve onun yolundan giderek en hızlı bir şekilde hedefe gitmesine dayanır. En genel tanımı bu şekildedir.
NLP' nin dayandığı 4 temel ilkesi vardır. Bu ilkeler NLP'nin çatısını oluşturmaktadır.
- Hedefin net olarak belirlenmesi
- Hedefin her aşaması için duyusal keskinliğe sahip olunması
- Hedefe ulaşılıncaya kadar yeterli bir esneklik anlayışına sahip olunması
- Hemen harekete geçmek
Hedefin net olarak ortaya konulması
NLP açısından çok önemlidir. Çünkü, hedefin varlığı devamında bir dizi oluşumu beraberinde getirecektir. Kişinin mevcut durumu, hedefe yakın veya uzak oluşu, taktik ve stratejilerin belirlenmesi, başarılı olup olunmadığı, nereye doğru gidildiği.. Kısaca neredeyse her şeyin başlangıç noktası hedefin belirlenmesidir.
Tabi burada en kilit nokta, hedefin doğru ve kişiye uygun seçilmesidir. Peki bu nasıl tespit edilecektir?
Hedefin en doğru tespit şekli; doğru soruları sorarak kişinin fiziksel, zihinsel ve mental olarak hedefi istediğinin tespit edilmesidir.
.
Hedefin her aşaması için duyusal keskinliğe sahip olunması
Duyusal keskinlik, tamamen farkındalık düzeyidir. Kişinin, görsel, işitsel ve dokunsal olarak dış dünyayı algılaması ve çözümlemeler yapabilmesidir. Doğru nokta tespiti, hedefe olan yakınlık ve uzaklık, karşısına çıkan fırsatları algılama, tehditlerin farkına varma vs.. Pek çok konu duyusal keskinliğin alt konusu olabilir.
Farkındalık düzeyi ne kadar artarsa, kişinin olayları ve geleceği yorumlaması o kadar gelişecek ve kişi, doğru ve yerinde hamleler yapabilecektir.
Hedefe ulaşılıncaya kadar yeterli bir esneklik anlayışına sahip olunması
Esneklik, kavramı taktik ve stratejilerin en fazla uygulandığı alandır. Hedefe gidilen yol dümdüz değildir. Bir sürü engel çıkacaktır. Bu engellerin üzerine ne zaman gidilecek hangi araçlarla darbe yapılacak ve diyelim ki sıkıntılı süreç aşılamıyor, bu durumlarda kişi esnek davranarak ya yeni oyun hamleleri yapacak ya da doğru zamanı bekleyecektir. Her halükarda değişen şartlara uyum sağlayabilmektir esneklik kavramı.
Kişi, şartlara ne kadar uyum sağlayabilirse - tabi bu duyusal keskinlik düzeyi ile olur (çevreyi ve şartları okuyabilme)- o kadar az yıpranacak ve hedefine o kadar akılcı hamleler ile yaklaşacaktır.
Hemen harekete geçmek
Hemen harekete geçmek ilkesi; eylemi, en küçük adım dahi olsa başlatabilmektir. Tabiri caizse tekerin dönmeye başlamasıdır. Sonuçta, "kervan yolda düzülürmüş" mantığı ile hareketin başlatılmasıdır. Hemen harekete geçerse kişi aslında en zor kısmı en başta yapmış olmaktadır. Çünkü, bizim için en zor olan şey vazgeçmektir.
Kişi, kaybetme korkusunu kazanma korkusuna tercih edeceği için adım attığı her konuyu sürdürmeyi tercih edecektir. Aynı zamanda bu, alışkanlık sürecinin başlaması açısından da önem taşımaktadır. Bilinçaltımızın gücünü alışkanlıklarımız belirlemektedir. Ve her alışkanlık, küçük bir adım ile başlar.