1609
İnsan zihni aslında, açıklanması en zor bölümdür. Aslında zihnimizi tamamen anlamak zorunda da değiliz. Bilmemiz gereken, sahip olduğumuz en büyük servetimiz, zihnimizdir. İnsan zihni çok kuvvetlidir. Güçlüdür ve kudretlidir. Hem yıkıcıdır hem de yapıcıdır. Zihin, bilinç ile uyumlu çalışır. Aynı zamanda bilinçsiz olduğunuzda da çalışır. Düşünceler ile etkileşim halindedir. Zihnimiz ve düşüncelerimiz sayesinde dünya bugünkü konumuna gelmiştir.
Zihni aktif kullanmak demek; hafızanızı doğru kullanabilmek, bilgileri kullanabilmek demek, gerekli düzenlemeleri yapabilmek ve en önemlisi bilgileri doğru bir şekilde kullanabilmek demektir. Bunun için zihni kontrol etmeniz gerekir. Zihni, her şeyi otomatik olarak kabul eden bir yapıdan çıkarıp sorgulayan bir yapıya kavuşturduğunuzda, her şeyi bizzat incelemek isteyeceksiniz. Unutmayın ki, kuvvet kullanarak çok az sinek yakalayabilirsiniz.
Zihin yönlendirilebilir. İşte bu, tam olarak ikna ile alakalıdır. Algı yönetimi denilen şey, zihnin yönlendirilmesinin bir sonucudur. Sürü psikolojisi en güzel örneğidir. Bununla birlikte; zihin, insana oyunlar da oynayabilir. Bu yüzden, zihninizi açık tutun. Sürekli sorgulayın ve olasılıkları her zaman düşünün. Hedeflerinizi sürekli hatırlayın. Bir insan için en büyük yoksulluk, zihni potansiyelinde kullanmamaktır. Eğer siz, zihni doğmakla meşgul etmezseniz, zihin ölmekle meşgul olur. Her insan koşulsuz şartsız zihnini güzel ve verimli düşüncelere sevk etmelidir. Zaten incelediğimizde, nüfuzlu insanlar hep zihnini etkin ve verimli bir şekilde kendi yararına çalıştırır. Bedenen çalışmazlar veya son çare çalışırlar. Onlar öncelikle zihinlerini çalıştırırlar sonra da bedenlerini çalıştırır.
Uyku zihin açısından pasif zamandır. Uyku zamanlarında bilinçaltı aktif olarak hayati görevlerini yerine getirmeye devam eder. Uyku zamanında bilinçaltı gün içi verileri işler ve arşivleme görevini yerine getirir. Bu bilgiye dayanarak şunu çok net söyleyebiliriz. “Uykuya dalmadan hemen önceki anlar zihin açısından çok önemlidir. Alfa olarak bilinen beyin dalgaları çok aktiftir.” Dolayısıyla uykuya dalmadan önce olumlu düşünür ve geleceğinizi hayal ederseniz bilinçaltınız sabaha kadar bu resimleri arşivler. Unutmayın, bilinçaltı gerçek ve hayali ayırt edemez. Aynı şey bilinçli zihin ile hayal ederken de geçerlidir. Bu yüzden hayal etmek ve düşlemek önemlidir. Yalnız, bu süreçlerin alt kaynağı hep rahat olmak ve rahatlamaktır. Çünkü, en iyi düşleme alfa durumunda yapılır. Bu durumda zihniniz telkinlere açık olur. Zihin açısından en etkin ve verimli olunan zamanlar rahat olduğunuz zamanlardır.
Zihnimizi nasıl rahatlatmamız gerekir? Zihni rahatlatmanın onlarca tekniği vardır. Kendi geçmiş deneyimlerinizi hatırlayıp en işe yarayanları rahatlamak istediğiniz zamanda kullanabilirsiniz. Herkesin bildiği en basit teknik olarak, güzel bir manzara çok işinize yarayacaktır. Ya gerçekten manzarası olan bir yere gidin, ya da gözlerinizi kapatın ve hayal edin. Zihnimiz gerçek ve hayali ayırt edemeyeceği için her iki seçenek de işinize yarayacaktır. Fakat gerçek manzarası olan bir yere gittiğinizde diğer temsil sistemleriniz de çok aktif olduğu için çok daha etkilidir.
Sylvia Nasar, “Büyük düşünenler - ekonomi dehalarının öyküleri” isimli kitabında Einstein’ ın yaratıcı zekasını neyin tetiklediğini yazmıştır:
“Einstein yalnız ve monoton kasaba yaşamının “yaratıcı zekasını” tetiklediğini söylemişti. Ve dahice işler üretmeye çalışan aydınlara, benzer yalnızlık molaları almalarını önermişti. Yalnız kalmak insana düşünmek ve tabii ki düşündüklerini yazmak için fırsat tanırdı. Ayrıca, diğer insanlara ait fikirlerin dikkat dağıtan vızıltısı da kesilmiş olurdu.”
Doğru Soru: “Peki, gerçekler olmadan önce onları tahmin etmek mümkün müdür?”
“Zihninde her 2 zıt görüşü dahi barındırabilir misin?”